92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Etek ceketten oluşan iki parçalı kadın giysisi
Lisan : Fransızca deux-pièces
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dört sayısının üleştirme sayı sıfatı
2. Her birine dört, her defasında dördü bir arada olan
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dörder dörder sıralanmış
2. Her biri dört birimden oluşan
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Kare
2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Rubai
ilk dördün
1. isim , isim , isim , isim , Ay vb. gök cisimlerine ait daire biçimindeki görünümlerinin yarısının aydınlık olduğu evre, yarım ay, terbi
dördüncü ayak, Dördüncü Çağ
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dört sayısının sıra sıfatı, sırada üçüncüden sonra gelen
1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Yeryüzünün yaklaşık iki veya üç milyon yıllık çağı
Özel: Evet
dördüz yumrucuklar
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dördü bir arada doğan (çocuk)
2. Dördü bir arada bulunan
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Beyinle beyincik arasında bulunan dört kabartının adı
1. isim , isim , isim , isim , Eski Yunan tiyatrosunda üçü trajedi, sonuncusu yerme dramı olan dört sahne eserinden oluşan bölüm
1. isim , isim , isim , isim , Altın rengi
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. Dore buklelerini sallaya sallaya ve beni ilk kez görüyormuşçasına elini uzattı.
1. Dore buklelerini sallaya sallaya ve beni ilk kez görüyormuşçasına elini uzattı.
Lisan : Fransızca doré
1. isim , isim , isim , isim , Kara taşıma araçlarındaki kasa
Lisan : İngilizce dorsal
dört ayak, dört ayaklılar, dört başı mamur, dört bir, dört bucak, dörtcihar, dörtçeker, dörtçifte, dört dörtlük, dörtgen, dört göz, dört işlem, dört kaşlı, dörtkenar, dörtköşe, dört köşe, dörtnal, dörtnala, dörttek, dört yol, dört yüzlü, beş dört, ayın on dördü
1. isim , isim , isim , isim , Dört sayısının adı
2. Bu sayıyı gösteren 4 ve IV rakamlarının adı
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üçten bir artık
1. isim , isim , isim , isim , Dört ayaklı hayvan
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Elleri de ayak gibi kullanarak
1. Dört ayak yürüyor, gözleri dört dönüyor, maymun gibi çığırıyor.
1. Dört ayak yürüyor, gözleri dört dönüyor, maymun gibi çığırıyor.
1. tehlikeli bir durumdan zarar görmeden kurtulmak
2. işi rast gitmek
1. Yüze gülücü, her dönemde dört ayak üstüne düşen Efruz'un hayat hikâyesini sergileyen piyesim, yurtta bini aşkın defa oynadıktan sonra, televizyon oyunu hâline getirilince yasaklandı.
1. Yüze gülücü, her dönemde dört ayak üstüne düşen Efruz'un hayat hikâyesini sergileyen piyesim, yurtta bini aşkın defa oynadıktan sonra, televizyon oyunu hâline getirilince yasaklandı.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sürüngenleri ve memelileri içine alan bir sınıf
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Her bakımdan istenildiği gibi olan
1. Ülkemizde, elbette yüz binlerce mutlu, sıhhatli, şen, dört başı mamur çocuk var.
1. Ülkemizde, elbette yüz binlerce mutlu, sıhhatli, şen, dört başı mamur çocuk var.
2. Eksiksiz, kusursuz
1. Dört başı mamur bir muhalefet gazetesi çıkarırız.
1. Dört başı mamur bir muhalefet gazetesi çıkarırız.
1. her yan, bütün çevre
1. Oğulları babasını iyileştirmek için dört bir yana koşuşurdu.
1. Oğulları babasını iyileştirmek için dört bir yana koşuşurdu.
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Her taraf, her yer
1. Elimde saz, dört bucağı dolaştım.
1. Elimde saz, dört bucağı dolaştım.
1. telaş içinde çare aramak
1. Cemil, Cemil! diye haykırarak yağmurun altında dört dönüyordum.
1. Cemil, Cemil! diye haykırarak yağmurun altında dört dönüyordum.