dönüştürme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dönüştürmek işi, tahvil

Örnek:

1. İşi uzatmanın, yaşadığımız her günü işkenceye dönüştürmenin de bir anlamı yoktu.

1. İşi uzatmanın, yaşadığımız her günü işkenceye dönüştürmenin de bir anlamı yoktu.

dönüştürmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Dönüşmesini sağlamak, tahvil etmek

Örnek:

1. Zor da olsa elbiseni iplik hâline getirmek ve ipliği de yüne dönüştürmek mümkün.

1. Zor da olsa elbiseni iplik hâline getirmek ve ipliği de yüne dönüştürmek mümkün.

2. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir şekli, belli bir kurala göre, başka bir şekle çevirmek

dönüştürücü

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Aynı frekansta fakat yoğunluğu, gerilimi genellikle farklı olan bir veya birçok değişik akım dizgesini, değişik bir akım dizgesine dönüştüren elektromanyetik indükleçli duruk araç, trafo, transformatör

dönüştürülebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dönüştürülebilmek işi

dönüştürülebilmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Dönüştürülme ihtimali veya imkânı bulunmak

dönüştürülme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dönüştürülmek işi

dönüştürülmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dönüştürme işine uğramak

dönüştürüm

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dönüştürme işi, tahvil

dönüşü olmayan yola girmek

Anlamı:

1. asla bırakılmayacak, vazgeçilmeyecek bir durumda olmak

Örnek:

1. Artık ok yaydan çıkmış sayılırdı, dönüşü olmayan bir yola girdikleri kesindi.

1. Artık ok yaydan çıkmış sayılırdı, dönüşü olmayan bir yola girdikleri kesindi.

dönüşüm

İlgili Kelimeler:

geri dönüşüm, kentsel dönüşüm

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Olduğundan başka bir biçime girme, başka bir durum alma, şekil değiştirme, tahavvül, inkılap, transformasyon

Örnek:

1. Alfabe dönüşümü halkın okumayı kolay sökmesi içindi.

1. Alfabe dönüşümü halkın okumayı kolay sökmesi içindi.

2. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Görevinin değişikliğe uğraması yüzünden bir organda ortaya çıkan değişme

3. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Bilinçaltına itilmiş bir duygu veya isteğin, karşıtı görünümünde veya başka bir biçimde bilince yükselmesi, transformasyon

dönüşümcü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Dönüşümcülük yanlısı, transformist

dönüşümcülük

Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Yaşayan türlerin yalın biçimlerden karmaşık biçimlere doğru evrimle gelişerek ortaya çıktığını öne süren öğreti, transformizm

dönüşümlü

İlgili Kelimeler:

geri dönüşümlü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Değişen, sıra ile olan

Örnek:

1. Dönüşümlü yayın.

1. Dönüşümlü yayın.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Değişerek, sıra ile

dönüşüverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dönüşüvermek işi

dönüşüvermek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Aniden dönüşmek

Örnek:

1. Geceleri değil gündüzleri uğultulu bir kara ormana dönüşüveriyordu şehir.

1. Geceleri değil gündüzleri uğultulu bir kara ormana dönüşüveriyordu şehir.

Telaffuz : dönüşü'vermek

dönüt

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geri bildirim

donuverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Donuvermek işi

dönüverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dönüvermek işi

donuvermek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kısa sürede donmak

Telaffuz : donu'vermek

dönüvermek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ansızın veya kısa sürede dönmek

Örnek:

1. Ya hesapları tersine dönüverirse o vakit başımıza gelecek belada ortağız kardeşim!.

1. Ya hesapları tersine dönüverirse o vakit başımıza gelecek belada ortağız kardeşim!.

Telaffuz : dönü'vermek

dopdolu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Büsbütün dolu

Telaffuz : do'pdolu

dopdoluluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dopdolu olma durumu

döper

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bazı iskambil oyunlarında farklı renklerden benzer iki kart yanında farklı renklerden benzer iki kart daha bulunması durumu

Örnek:

1. As döper. Kız döper.

1. As döper. Kız döper.

Lisan : Fransızca deux paires

doping

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Bir spor yarışması sırasında vücuda ek enerji sağlamak için kullanılan uyarıcı ilaç

Lisan : İngilizce doping

doping yapmak

Anlamı:

1. bazı bedensel özellikleri değiştiren veya artıran bir uyarıcı maddeyi çok az miktarda almak

Örnek:

1. Günahı boynuna, doping de yapıyormuş.

1. Günahı boynuna, doping de yapıyormuş.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , uyarıcı etkide bulunmak