92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Donuk olma durumu
1. Bu donukluktan ilk sıyrılan Cemal oldu.
1. Bu donukluktan ilk sıyrılan Cemal oldu.
dönüm noktası, ay dönümü, gün dönümü, kırlangıç dönümü, yaş dönümü, yıl dönümü
1. isim , isim , isim , isim , Dönme işi
1. Ne güzel bir fikir dönümünü işaret eden bir heves!
1. Ne güzel bir fikir dönümünü işaret eden bir heves!
2. 1000 m² 'lik bir alan ölçüsü
1. Dayım ölmeden önce bir vasiyet hazırlamış, kasabadaki evi, tarladaki birkaç dönüm toprağı Zöhre'ye bırakmış.
1. Dayım ölmeden önce bir vasiyet hazırlamış, kasabadaki evi, tarladaki birkaç dönüm toprağı Zöhre'ye bırakmış.
3. Tekrarlanan belli bir olayın tamamlanması ve yenisinin başlaması
1. Yıl dönümü. Gün dönümü.
1. Yıl dönümü. Gün dönümü.
4. Gidip gelme ile yapılan bir işin her seferi
5. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Eni boyu kırkar mimar arşını olan alan ölçüsü
1. isim , isim , isim , isim , Bir olayın yeni bir duruma geçme zamanı
1. Savaşın dönüm noktası.
1. Savaşın dönüm noktası.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birçok dönüm
1. Tarlada bu dönümlerce pamuğun içinde çalışan amele paryası vardı.
1. Tarlada bu dönümlerce pamuğun içinde çalışan amele paryası vardı.
Telaffuz : dönümle'rce
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dönüm ölçüsünde olan
1. Evin arkasında üç dört dönümlük bir bahçemiz vardı.
1. Evin arkasında üç dört dönümlük bir bahçemiz vardı.
2. Dönüme yetecek ölçüde olan
1. İki dönümlük tohum kaldı.
1. İki dönümlük tohum kaldı.
1. küçük veya büyük abdestini donuna etmek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , çok korkmak
1. uzun süre gezmek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , arayış içinde olmak, her çareye başvurmak
1. Yirmi sene hep aynı renkler içinde dönüp dolaştık.
1. Yirmi sene hep aynı renkler içinde dönüp dolaştık.
1. eskiyi hatırlamak, geçmişi gözden geçirmek
1. Şimdi dönüp geriye baktığımda ne görüyorum? Kimi insanlar hayatımızı bir karikatüre çevirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
1. Şimdi dönüp geriye baktığımda ne görüyorum? Kimi insanlar hayatımızı bir karikatüre çevirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
geriye dönüş, gidiş dönüş, yuvaya dönüş, U dönüşü
1. isim , isim , isim , isim , Dönme işi
1. Dönüş yolunda radyoyu açtık.
1. Dönüş yolunda radyoyu açtık.
2. spor , spor , spor , spor , Oyuncunun bir ayağını yerden kesmeden yaptığı dönme hareketi
1. isim , isim , isim , isim , Dönüşebilmek işi
1. Aykırılıkların, ayrıksılıkların ahlak değerlerine dönüşebilmesi bence imkânsız.
1. Aykırılıkların, ayrıksılıkların ahlak değerlerine dönüşebilmesi bence imkânsız.
dönüşlü çatı, dönüşlü fiil, dönüşlü zamir
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dönüşü olan
2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Öznesi ile nesnesi bir olan, mutavaat
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Çoğu kez -n-, bazen de -l- veya -ş- ekleriyle kurulan, fiildeki kavramın özneye döndüğünü bildiren çatı: Sevinmek (sev-in-mek), yorulmak (yor-ul-mak) gibi
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Eylemin özneye dönüşmesini sağlamak için çoğu kez -n- bazen de -l- veya -ş- çatı ekleriyle kurulan anlam_fiil, mutavaat fiili: iyileşmek (iyi-leş-mek)
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Kişi kavramını pekiştiren `kendi` sözü
1. Ben kendim aldım.
1. Ben kendim aldım.
1. isim , isim , isim , isim , Dönüşmek işi, tahavvül
2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Benzeşme
1. -e , -e , -e , -e , Bir biçimden, bir durumdan başka bir biçime veya duruma geçmek, tahavvül etmek
1. Gülüşü içli bir duyarlığa dönüştü yüzünde.
1. Gülüşü içli bir duyarlığa dönüştü yüzünde.