Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dönelemek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Dolaşmak, dolaşıp durmak


dönelme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dönelmek işi


dönelmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , En yüksek noktaya çıktıktan sonra alçalmaya başlamak


dönem

İlgili Kelimeler:

terminal dönem, av dönemi, avlanma dönemi, bahar dönemi, Buzul Dönemi, Cahiliye Dönemi, eğitim dönemi, emekleme dönemi, güz dönemi, hazırlık dönemi, karbon dönemi, kavuşum dönemi, kış dönemi, kuluçka dönemi, yasama dönemi, yaz dönemi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Belli özellikleri olan zaman parçası, periyot

Örnek:

1. Otuz yedi yaş bana bitmez tükenmez bir dönem gibi geldi.

1. Otuz yedi yaş bana bitmez tükenmez bir dönem gibi geldi.

2. Bir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı süre

Örnek:

1. Meşrutiyet dönemi.

1. Meşrutiyet dönemi.

3. Yasama meclisinin iki seçilişi arasındaki süre, devre

4. eğitim bilimi , eğitim bilimi , eğitim bilimi , eğitim bilimi , Yarıyıl

Örnek:

1. Kış dönemi sınavları.

1. Kış dönemi sınavları.


dönemeç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yolun yön değiştirdiği yer, viraj

Örnek:

1. Saffet Bey ilk dönemeci döner dönmez, yamağın eline cep saatimi tutuşturup şiddetli emir verdim.

1. Saffet Bey ilk dönemeci döner dönmez, yamağın eline cep saatimi tutuşturup şiddetli emir verdim.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir durum, tutum, davranış ve düşüncedeki aşama


dönemeçli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dönemeci olan

Örnek:

1. Bu dönemeçli, rampalı saadet beni biraz ürkütmeye başladı.

1. Bu dönemeçli, rampalı saadet beni biraz ürkütmeye başladı.


dönemeçsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dönemeci olmayan


dönence

İlgili Kelimeler:

Kış Dönencesi, Oğlak Dönencesi, Yaz Dönencesi, Yengeç Dönencesi

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , coğrafya , coğrafya , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , coğrafya , coğrafya , Yerküre üzerinde, güneş ışınlarının yılda iki kez dik açı ile geldiği, sıcak kuşağın kuzey ve güney sınırlarını oluşturan ve Ekvator'un 23° 27' kuzey ve güneyinden geçtiği varsayılan iki çemberden her biri, tropika


dönencel

İlgili Kelimeler:

dönencel ay, dönencel yıl

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dönence ile ilgili


dönencel ay
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ay'ın ilkbahar noktasından geçen saat dairesinden art arda iki geçişi arasındaki 27 gün 1 saat 43 dakikalık süre


dönencel yıl
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Güneş'in ilkbahar noktasından art arda iki geçişi arasındaki 365 gün 5 saat 48 dakika 46 saniyelik süre


dönenceli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nöbetleşe


dönenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dönenmek işi


dönenmek fiil
Anlamı:

1. halk ağzında , halk ağzında , -de , -de , halk ağzında , halk ağzında , -de , -de , Olduğu yerde veya bir şeyin çevresinde dönmek

Örnek:

1. Öğleye kadar dönendim durdum evin içinde, kendime işler uydurdum.

1. Öğleye kadar dönendim durdum evin içinde, kendime işler uydurdum.


döner

İlgili Kelimeler:

döner ayna, döner kapı, döner kavşak, döner kebap, döner kule, döner sahne, döner sermaye, yaprak döner

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dönmekte olan, dönen, dönecek biçimde düzenlenen

Örnek:

1. Döner dolap

1. Döner dolap

2. isim , isim , isim , isim , Bir eksene geçirilmiş etlerin döndürülerek pişirilmesiyle yapılan kebap, döner kebap

Örnek:

1. Lokantaların vitrinlerinde, mis kokularla dönerler pişiyordu.

1. Lokantaların vitrinlerinde, mis kokularla dönerler pişiyordu.


döner ayna
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arkalı önlü ayna, iki tarafı da aynalı cam

2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , İkiyüzlü, riyakâr (kimse)


döner kapı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üç veya dört kanatlı, düşey ekseni çevresinde dönerek geçiş sağlayan kapı


döner kavşak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yol ortalarına inşa edilmiş, aksi yöne veya sola dönüşleri sağlayan ada


döner kebap
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Döner


döner kule
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kendi ekseni etrafında yavaşça dönen kule


döner sahne
Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Bir oyunun sergilenmesi sırasında kolayca dönüp seyircilerin önüne geçebilecek, kullanıma hazır sahne


döner sermaye
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Kamu maliyesi alanında belirli ve sürekli bir amacın elde edilmesi için genel veya katma bütçeden bir miktar paranın, azaltılmamak şartı ile kuruluşa veya bu kuruluşla ilgili işletmelere verilmesi, mütedavil sermaye


dönerci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Döner yapıp satan kimse


dönercilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dönercinin yaptığı iş


döngel

İlgili Kelimeler:

döngel orucu

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Muşmula