92406 kayıt bulundu.
1. zarf , zarf , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , zarf , zarf , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Üzerinde sadece iç çamaşırı var denilecek kadar soyunmuş durumda
1. Beş numaranın önünde don gömlek, beş altı kişilik bir toplantı vardı.
1. Beş numaranın önünde don gömlek, beş altı kişilik bir toplantı vardı.
1. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , bitki soğuktan bozulmak, donmak
1. isim , isim , isim , isim , Normal sıcaklıkta katı durumda bulunan ve içyağlarının eritilmesiyle elde edilen hayvansal yağ
2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Soğuk ve sevimsiz (kimse)
1. çevresindekilerle iletişim kurmadan ilgisiz ve donuk kalmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Donma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Bu eller, vücuda getireceği tesirle duman ve ateş içinde, bütün bir memleketin son feryadını uyandırarak soğuyup donabilirdi.
1. Bu eller, vücuda getireceği tesirle duman ve ateş içinde, bütün bir memleketin son feryadını uyandırarak soğuyup donabilirdi.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek
1. Kaşlarını kaldırarak kafasını salladığı saniye donakalmıştım.
1. Kaşlarını kaldırarak kafasını salladığı saniye donakalmıştım.
Telaffuz : dona'kalmak
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bir evin kapı, pencere, tavan, döşeme vb. bölümleri
2. Gemi ve sandalların donanımları
1. Ayşe'yse köyün önünden geçen kayıkların teknelerini, yelkenlerini, donamlarını hep ezbere bilirdi.
1. Ayşe'yse köyün önünden geçen kayıkların teknelerini, yelkenlerini, donamlarını hep ezbere bilirdi.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Donanma ihtimali veya imkânı bulunmak
donanım kilidi
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Bir gemi direğine, bir yelkene veya başka bir parçaya bağlı bulunan halat ve makara vb. manevra araçları
2. Tesisat
1. Elektrik donanımı.
1. Elektrik donanımı.
3. Bir bilgisayarda bulunan fiziksel birimler
1. isim , isim , isim , isim , Bilgisayarda bazı programların izinsiz kullanılmasını engelleyen kilit
donanma gecesi, donanma şenliği, ince donanma
1. isim , isim , isim , isim , Donanmak işi
2. Belli bir amaçla kullanılan gemilerin bütünü
3. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Bir devletin deniz kuvvetleri, armada
1. Donanmanın topları ormanın üzerine nefes aldırmaksızın ateş döküyor.
1. Donanmanın topları ormanın üzerine nefes aldırmaksızın ateş döküyor.
1. isim , isim , isim , isim , Bayramlarda, sevinçli günlerde bayrak, ışık kullanılarak, havai fişek atılarak yapılan şenlik, donanma, donanma şenliği
1. Onun bu donanma gecesine katılışının bir tek sebebi var.
1. Onun bu donanma gecesine katılışının bir tek sebebi var.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Giyinip kuşanmak, süslenmek
2. -le , -le , -le , -le , Yayılıp kaplanmak
1. Baharda ağaçlar çiçeklerle donandı.
1. Baharda ağaçlar çiçeklerle donandı.
3. -le , -le , -le , -le , Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek
1. Bu gördüğünüz yol, şenlik gecesi gibi ardı arası kesilmez sıra sıra otomobillerin fenerleriyle donanırdı.
1. Bu gördüğünüz yol, şenlik gecesi gibi ardı arası kesilmez sıra sıra otomobillerin fenerleriyle donanırdı.
4. Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek
1. Kırk türlü kuru yemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı.
1. Kırk türlü kuru yemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı.