Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
döllenme

İlgili Kelimeler:

yapay döllenme

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Erkek gametle dişi gametin kaynaşmasıyla yumurtacığın oğulcuk durumuna gelmesi, aşılanma, ilkah

2. Tozlaşma


döllenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dölleme işine konu olmak


döllenmesiz

İlgili Kelimeler:

döllenmesiz üreme

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Döllenmemiş olan


döllenmesiz üreme
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Döllenmemiş yumurtanın gelişmesiyle oluşan üreme biçimi, partenogenez


dölleyebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dölleyebilmek işi


dölleyebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Döllenme ihtimali veya imkânı bulunmak


döllü döşlü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çocuk ve torun sahibi olan

Örnek:

1. Evli barklı, döllü döşlü insan öyle mi ya?

1. Evli barklı, döllü döşlü insan öyle mi ya?


dolma

İlgili Kelimeler:

dolma biber, dolma kalem, dolma otu, ağızdan dolma, kulaktan dolma, yalancı dolma, zeytinyağlı dolma, bamya dolması, biber dolması, domates dolması, ekmek dolması, kabak dolması, salatalık dolması, uskumru dolması, yaprak dolması

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dolmak işi

Örnek:

1. Çok geçmeden odaya çevredeki komşular dolmaya başladı.

1. Çok geçmeden odaya çevredeki komşular dolmaya başladı.

2. Tavuk, kuzu gibi hayvanların veya biber, domates vb. sebzelerin içine pirinç ve başka şeyler doldurularak pişirilen yemek

Örnek:

1. Perihan nine evde kalacak, baklava açacak, dolma yapacaktı.

1. Perihan nine evde kalacak, baklava açacak, dolma yapacaktı.

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doldurularak yapılan

Örnek:

1. Dolma arazi.

1. Dolma arazi.

4. argo , argo , argo , argo , Yalan, hile, dalavere

5. argo , argo , argo , argo , Üç sigara kâğıdına bolca sarılmış esrar

Örnek:

1. Oturalım şuraya da dolmamızı içelim, belki bir şeyler buluruz.

1. Oturalım şuraya da dolmamızı içelim, belki bir şeyler buluruz.


dolma biber
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dolma yapmaya uygun bir tür büyük biber, dolmalık biber


dolma kalem
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine mürekkep doldurularak kullanılan yazı kalemi

Örnek:

1. Sağ elinin parmakları arasındaki siyah renkli, şık bir dolma kalem var.

1. Sağ elinin parmakları arasındaki siyah renkli, şık bir dolma kalem var.


dolma otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Dolma otugillerden, çiçekleri küçük, yeşil veya beyaz bir bitki (Paronychia serpilifolia)


dolma otugiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İki çeneklilerden, örnek bitkisi dolma otu olan ve içine kasık otunu da alan karanfilgillerin alt familyası


dolma yutmak
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , kanıp aldanmak


dolmacı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dolma yapan veya satan kimse

Örnek:

1. Kızının bu hâlini gören başı çatkılı bir dolmacı bacı hemen oraya koştu.

1. Kızının bu hâlini gören başı çatkılı bir dolmacı bacı hemen oraya koştu.

2. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Hileci


dolmacılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dolmacının yaptığı iş


dolmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dolu duruma gelmek

2. Bitkiler olgunlaşmak, erginleşmek

Örnek:

1. Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan.

1. Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan.

3. Bir yere iyice yayılmak, kaplamak

Örnek:

1. Oda sigara dumanı dolmuştu.

1. Oda sigara dumanı dolmuştu.

4. Bir yerde pek çok eşya veya kimse toplanmak, kalabalık duruma gelmek

Örnek:

1. Kıştan kurtulur kurtulmaz deniz kenarları insanla, sandalla dolar.

1. Kıştan kurtulur kurtulmaz deniz kenarları insanla, sandalla dolar.

5. Süre, hesap tamamlanmak

Örnek:

1. Süresi doldu, emekliye ayrıldı.

1. Süresi doldu, emekliye ayrıldı.

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sabrı tükenip öfkesi taşacak duruma gelmek


dolmalık

İlgili Kelimeler:

dolmalık biber

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dolma yapmaya yarar

Örnek:

1. Dolmalık fıstık.

1. Dolmalık fıstık.


dolmalık biber
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dolma biber


dolmen
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , İkisi dikili, üçüncüsü de bunların üzerine kapak gibi yatırılmış üç büyük taştan oluşturulmuş Taş Devri mezarı


Lisan : Keltçe

dolmuş

İlgili Kelimeler:

dolmuş durağı, dolmuş uçak, taksi dolmuş

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Boş yeri kalmamış, meşbu

2. isim , isim , isim , isim , Yolcu taşımaya yarayan kayık, motor, otomobil, minibüs vb. küçük taşıt

Örnek:

1. En iyisi, ben buradan bir dolmuşa binip eve gideyim.

1. En iyisi, ben buradan bir dolmuşa binip eve gideyim.


dolmuş durağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dolmuşların yolcu indirip bindirdiği yer


dolmuş uçak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Belirli merkezler arasında belli bir tarifeye bağlı olmaksızın sefer yapan ucuz tarifeli uçak


dolmuş yapmak
Anlamı:

1. dolmuşla yolcu taşımak


dolmuşa gelmek (veya binmek)
Anlamı:

1. dolduruşa gelmek


dolmuşçu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dolmuş işleten kimse

Örnek:

1. Dolmuşçuların çoğu da babasının, anasının evini satarak bir araba edinmiştir.

1. Dolmuşçuların çoğu da babasının, anasının evini satarak bir araba edinmiştir.